Sayfalar

4 Temmuz 2017 Salı

Daha Dün Doğduk..


Daha dün doğduk, asırlık bi yılgınlık, bıkkınlık, usanmışlık, yüklü ruhlarımız çabuk hatta çabucak bıkıyoruz, her şey sıradanlaşıyor hevesi alınıyor ve usanmışlık bölümü beynimizde gittikçe fazla yer kaplamaya başlıyor.kitaplar, abonesi olduğumuz dergiler, en iyisi sandığımız sinemalar kahveler, barlar, diskolar,kabul olunmadığını sandığımız dualar, aşklar, arkadaşlıklar, yolda trafik açmak için bağıran ambulans sireni gibi kulaklarımızda her an bir çınlamayla hareketlenip sonra birden sessizliğe bürüne biliyor. 

Yoğunluğuna alışkın olmayan ve gidişine ayak uyduramayan çağ yangınında hepimiz yalnızlığı severlerden ve
hayalini bile bilmediğimiz bir pencereden o çağ yangınını izlemekteyiz. Öyle ki çağ modern denilse de hala çağ dışında kalan o güzellikler yüreğimizde yer etti bizim, daha dün doğduk, haftalıktık ,aylıktık, ilk yaşımız, ikinci yaşımız derken kocaman olduk ve farkına varmaya başladık ve farkına varmaya başladıkça fark ettirmek için çok uğraşlar verdik, bu yolda kimi yolu uzun buldu bir ağaç altında serinlemek makul geldi , diğeri ne bıktı ne usandı amma eline tek yaprağı kalmış bir papatya tutuşturdular, beklediği renk renk çiçekler hayalinde çamura battı.

Daha dün doğduk diyorum, daha dün doğduk hastane odalarında sesimiz yankılandı, elleri pamuk bir hemşire sardı bezlere, kim bilir biz kaçıncı kişiydik kucakladığı şimdi onun bile sabrı kalmadı torunlarına sunacak, içimizde bir şeyler koptu gitti zamanın da durduramadık o rüzgarları, o fırtına da mı kayboldu güler yüzler tatlı diller
hiç kimse kendi enkazından sorumlu değil artık hangi fay hattıydı göz ardı ettiğimiz hangi umutlardı geri getiremediğimiz , nice gerçekleri yalanlarda boğduk, sürekli olmasa da arada bir bizde mutlu olduk, durmadan kitap okuduk, bahçelerde fasulye suladık , hep bildiğimizi hiç bilmediğimizde anladık. 

Uyduk da kör nefsimize günahlar halımıza ne motifler dokuduk sonra bıkmadan anlatıp durduk, hayat kavgasında telaşlar içinde bak kaybolduk, kısıldı sesler, sustu şarkılar başımızı incitmeyen yastıklara koyduk, bugünü yaşadın farz et, yarını bilemezsin, bir kolye gibi takıver hadi umudu boynuna, ve fazla gitmeden ileriye arada bir dön bak ardına, daha dün doğduk..
Selametle..


Eylül 2015

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder