Sayfalar

18 Mayıs 2018 Cuma

Aşk İçine Ahmakça

Karşılıksız da olsa içinde bir aşk bulunsun
Karşılık umma, her şeyi karşılıksız bulursun

Karışıklık içinde çözülmez bir düğüm gibi
Yüzün gülüyor ama hüzünlü bir düğün gibi

Kalbinden atmak için kahreden ayrılığı
Hevesle kurulan yuvanın sobadır sıcaklığı

Sonra bir yol gözlersin bir pencere kenarından
Akşam olur dert faslı kimse anlamaz efkarından

Bin pişmanlık çiçeği bir anda açıp da solar
Saraya konsa bedenin gönlün dağ başı arar

Damlayıp gözlerinden düşüp dökülenler kim?
Aşk içine ahmakça şu duvar örenler kim?

Artık dudakların sebepsiz hüzünlü şarkılar taşır
Kimse bilmez ruhun hangi, kuytularda dolaşır

Bir kan rengine boyanır ansızın bembeyaz duvar
Buz tutar kalplerde gör ki ayaza çalar o sıcaklar

Bilirsin ki geceler artık yorgun sabahlara gebe
Yalanlara gülüp geçmek gerçeklere bir sobe

Arzu dolu bakışların aynıdır değişmez niyetleri
Zaman gözünden taşırır hep için de birikenleri

Niyet aşk olunca kalbi en güzel hisler doldurur
Her göz göze geliş bu kıyıda yalnızlığı boğdurur

Yanar sokak lambaları şehrine akşam çöker
Vakti gelen bir vapur hoşçakal der gibi öter

Gizlemek için şu dalı, gülüşünle çınarları eğersin
Yeryüzünde ki bütün çiçekleri koparmaya değersin



M. İlhan Genç
18/05/18
22:18 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder