Sayfalar

4 Mart 2014 Salı

ÇOCUK VE YALAN - 2



Çocukların Yalan Söyleme Nedenleri:

Çocukların yalan söylemesinin çok çeşitli nedenleri vardır. Fakat bu
nedenlere değinmeden önce, yalan söylemenin öğrenilen bir davranış
olduğunu ve hiçbir çocuğun yalan söylemeyi kendiliğinden
keşfetmediğini belirtmek gerekir. Çünkü yalan, çocuğun doğuştan
getirdiği bir özellik değildir. Çocuk yalan ile bir şekilde
tanıştırılır ya da tanışmak zorunda kalır.

Çocuğun yalanı öğrenmesinde en önemli etkenlerden ilki,
ebeveynlerinin
yalan konusundaki tutumudur. Ebeveynler küçücük de olsa, pembe de
olsa, çok nadiren de olsa yalan söylüyorsa, çocuk bu davranışı taklit
edecektir. Ebeveynleri çocukların en önemli modelleridir. Ebeveyn
yalanını küçük ya da iyi niyetli diye nitelendirse de çocuk için yalan
yalandır. O, yetişkin gibi sınıflandırma yapamaz ve küçük ya da büyük,
iyi niyetli ya da kötü niyetli fark etmeksizin yalanın her türlüsüne
başvurabilir.

Ebeveynlerin okul öncesi çocuğun gelişim özelliklerini bilmemesi de
çocuğun yalanı öğrenmesini olumsuz etkiler. Çünkü bu, çocuğun normal
olan gelişim özelliklerini ebeveynin yalan söyleme şeklinde
nitelendirmesine neden olabilir. Halbuki bu dönemde (özellikle 5 yaş
öncesi) istisnai durumlar olsa da çocukların çoğu, yalanı kasıtlı
olarak kullanmazlar. (Geçen haftaki yazımızda bu durumun nedenlerine
-gerçek ile hayali/rüyayı ve canlı ile cansızı ayırt edememe, zaman
kavramının net olmaması, benmerkezci yapı- kısaca değinmiştik.) Çocuk
daha yalan diye bir şeyin varlığından bile habersizken ebeveynin yalan
konusundaki suçlamalarına ya da açıklamalarına maruz kalır. Böylece
yalan kavramı ile erken tanışmış ve bu konuda erken uyarılmış olur.
(Okul öncesi dönemde dahi olsa, çocuk eğer ki kasıtlı yalan
söylüyorsa, bu durum ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır.)

Ebeveyn, çocuğun yalanı öğrenmesinde önemli bir etken olsa da, tek
etken değildir. Ebeveynleri gerçekten yalana hiçbir şekilde başvurmasa
bile, çocuk yine de sokakta oynadığı, anaokulunda yanında oturduğu
arkadaşından, çok sevdiği amcasından / teyzesinden yalanı öğrenebilir.
Ayrıca TV nin de bu husustaki etkisi azımsanmayacak derecededir.

Çocuk, yalan söylemeyi bir kere öğrendikten sonra onu hangi amaçla
kullanacağı artık kendisine kalmıştır. Türlü türlü nedenlerden dolayı
yalana başvurabilir:

1. Çocuğun yalan söylemesinin en temel nedenlerinden birisi baskıcı
bir disiplin anlayışıdır. Çocuk çoğunlukla cezadan kaçmak için kendini
savunma amacıyla yalana başvurur. Hele ki işlediği bir kabahat
sonucunda çocuğuna, doğruyu söyle kızmayacağım vaadinde bulunup
doğruyu duyduktan sonra hem kızıp hem de üstüne ceza veren ebeveyn,
çocuğuna, yalan söylemekten başka çare bırakmamıştır. Sürekli katı
kurallara tabi tutulan çocuk da üzerindeki baskıdan dolayı kuralları
çiğneyip yalana başvurur. Ebeveynler çocuklarına ılımlı bir disiplin
uygulamalıdırlar (Bknz: "Çocuk ve Disiplin").

2. En az yukarıdaki kadar temel olan bir diğer etken de ebeveyn ile
güvensiz ilişkidir. Çocuk, ebeveyninin sevgisinin koşula bağlı
olduğunu düşünüyorsa, yerine getirmediği her koşulda ebeveyninin
sevgisini kaybetmekten korkabilir ve bu nedenle yalan söyleyebilir
(arkadaşının dizinin kanatan çocuğun, arkadaşları ile iyi geçinmezse
kendisini sevmeyeceğini söyleyen annesine suçunu itiraf etmemesi).
Yine, ebeveynin beklentileri yüksekse, çocuk onların gözünden
düşmemek, onları hayal kırıklığına uğratmamak için yalan söyleyebilir
(Karnesinde zayıfı olursa ailesinin çok üzüleceğini düşünen çocuğun
karnesinin üzerinde oynama yaparak ailesini yanıltması gibi).
Ebeveynler çocuklarına, hata yapsalar dahi onları her zaman
seveceklerinin güvencesini vermelidirler. Bu güven duygusu çocuğun hem
şimdiki, hem de ileri dönemdeki yaşantısında sağlıklı ve mutlu bir
birey olması için en temel ihtiyaçlarından birisidir.

3. Çocukların yalan söylemelerinin diğer bir nedeni ise ilgi
çekmektir. Ailesinin yalan konusunda hassas olduğunu hisseden çocuk
özellikle yalan söyleyerek, bir şekilde dikkatleri üzerine çekmek
isteyebilir. Çünkü çocuk için önemli olan, ebeveynlerini bir şekilde
kendisi ile uğraştırmaktır, sonunda dayak yiyeceğini bilse bile. Bu
bağlamda, ailesinin yalan söylemesine kızması kadar, yalan konusunda
telaşlanması da çocuğu amacına ulaştırır.
Bazen de özlemleri, yetersizlik ve eksiklik duyguları yoğun olan
çocuklar arkadaşları arasında ya da çevresinde bir yer edinmek
amacıyla ilgi çekme yalanlarına başvurabilirler (8 yaşındaki bir
çocuğun arkadaşlarına 20 yaşındaki birini dövdüğünü söylemesi gibi).

4. Çocuklar, sorumluluktan kaçmak için de yalana başvururlar. Bazen
gerçekten sorumluluk ağır olabilir, bazense tamamen üşendikleri için
yapmak istemeyebilirler. Ebeveynler çocuğa sorumluluk verirken yaşına
uygun olmasına dikkat etmelidirler.

Bazen yalan, bütün bunların dışında, bir davranış bozukluğu olarak
karşımıza çıkabilir. Bu durumda mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

Çocuğun yalan ile tanışması yukarıda da bahsettiğimiz gibi her zaman
aileden kaynaklanmaz. Fakat kaynağı nereden olursa olsun yalanın
alışkanlık ya da bir sorun haline gelip gelmemesi büyük oranda
ailenin yalan konusundaki tutumuna bağlıdır. Böyle bir durumda,
öncelikle yalanın nedeni bulunmalı, sonrasında ise aile bu durumda
nasıl davranması gerektiğine karar vermelidir. Gerekirse bir uzmana
danışabilir.


Psikolog Canan Cantürk

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder