Yıl 1926 Ağustos ayı
Tarsus'ta sofular mahallesinde
Allar giyinmiş bir kadın
Doğum sancıları çeker
Çeker ya...
Toplanır konu komşu
Evde bir telaş bir kıyamet
Elleri nur olsun ebe hanımın
Çıka gelir fakir haneye
Gelir ya..
Nur topu gibi bir oğlan çocuğu
Güzel mi güzel beyaz mı beyaz
Anasının kibrinden yanına varılamaz
Ağzı kulaklarına varır peder beyin
Varır ya...
Çifte çifte maşallahlar boncuklar
Kaynar lohusa şerbetleri güğüm güğüm
Hayır duaların biri bin paraya
Bir de isim konur fukaraya
Konur ya...
Ninniler söylenir salıncaklar sallanır
Türlü türlü oyuncaklar alınır
Güldüydü,yürüdüydü,koştuydu derken
Çocuk büyür mektebe gider
Gider ya...
İlk mektep orta mektep lise
Edebiyat fizik kimya her neyse
Bir yandan hastalıklar ameliyatlar
Başı döner dünkü yavrunun
Döner ya...
Yaşı varır yirmi ikiye
İçkiyi sigarayı kadını öğrenir
Çöker omuzlarına maişet derdi
Gece gündüz şiir yazar bir yandan
Yazar ya...
Kavak yelleri eser başında
Değmez ayakları yere bir türlü
Bu arada evlenir nasılsa
Çoluk çocuk sahibi olur
Olur ya...
Ekmek derdi kömür derdi ev derdi
Kimin umrunda aşıksa parasızsa
Şu meyhane senin bu meyhane benim
Anlar ayık kafa ile çekilmeyeceğini dünyanın
Anlar ya...
Bu hikayenin sonunu kim bilir
Dünyanın derdi dünyada kalır
Biter kederi garipciğin
Elbet bir gün oda ölür
Ölür ya....
ŞİİR
(ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder