Yaza ulaşamadan daha, solan bir gül'de bekle
İstemem ağlamaklı her yerde gülde bekle
Aşkını haykırmaktan sesi kısılan bülbülün
Yaprağında göz yaşı kan kırmızı bir gülün
Uzakmış mesafeler sevmek yağarmış başta
Evladının kokusunu duyan ana'ymış taşta
İlmek ilmek içte öyle, işlenir ki bakışların
Nedir bu hemen şipşak aşka inanışların
Zaman akıp gidiyor avuçlarımdan günden güne
Ne zaman buluşur bu sevda yarımlardan bütüne
Zaman akıp gitmekle ne verdiyse alacak
Kaybetmekte kazanmış ya hesap mı sorulacak?
Ey musalla taşı nice ümitlerim kalktı üstünden
Ben dipte bir yunusum gökyüzüne küstüm ben
Her baharda dalda yeşil kuşlarda bak bir sevinç
Biz bir tek bahar gördük neden sonra gelmedi hiç
Dünya mı küçüldü bilmem gönül nasılda daraldı
Her bakan gözlerime içimde bir ümit arardı
Benim bahçeme kar düşer hep, içi deli rüzgardır
Umudun rengi bende ne siyah ne beyazdır.
Dolmaz mıydı gözlerin silsem yanında şu yaşımı?
Mühürleyip ta içime sessizce, alıp gitsem mi başımı?
Unut her şeyi bir an için, dinle kalbimi de sarıl boynuma
Tut elimden koyma götür ya ölüme ya çocukluğuma
Ben okyanuslar ortasında çatlamış yalnız sandal
Dileğin sevilmekse eğer gel bir ömür bende kal
Bir olunmaz hayalin içinde tükenmekteyim
Hem senden uzaklaşıp hep sana gitmekteyim
En güzel bir hayalsin şimdi zarif narin ve ince
Bir gün ölümsüzleşirsin sende şair ölünce
M.İlhan Genç
01:57
11/11/18
Dolaştım Türkiye'yi sokak sokak Çocuklar gördüm saz benizli, sıtmalı Çocuklar gördüm gamdan kederden uzak Dedim: İnsan her yaşta çocuk olmalı Her şeye rağmen güzel yaşamak. Ümit Yaşar Oğuzcan
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder